Bu sorunun cevabı, geçirmiş olduğunuz trafik kazasının ölümlü/yaralanmalı bir trafik kazası mı? Yoksa maddi hasarlı bir trafik kazası mı olduğuna göre değişkenlik göstermektedir.

Maddi hasarlı trafik kazalarında olay yerine trafik polislerini çağırmanıza gerek yoktur. Yalnızca trafik kazasının ardından karşı araç sürücüsü olay yerini terk etmişse yahut tutanak tutmamakta direniyorsa trafik polisi çağırmanız gerekmektedir. Bu gibi durumların bulunmaması halinde karşı araç sürücüsüyle beraber maddi hasarlı kaza tespit tutanağı tutmanız yeterli olacak olup ayrıca polise haber vermenize gerek yoktur. Maddi hasarlı kaza tespit tutanağı tutarken dikkat etmeniz gereken bazı önemli detaylar vardır. Tutmuş olduğunuz tutanakta yer alan bilgilerin hepsinin eksiksiz doldurulması gerekmektedir. Olay yeri krokisinin gerçeği yansıtır bir şekilde çizilmesi gerekmektedir. Sürücü beyanlarının dikkatli ve gerçeği yansıtır bir şekilde yazılması gerekmektedir. Olay yerinde trafik kazasına karışan araçları çekmeden yahut yer değiştirmeden önce olay yeri fotoğraflarının çekilmesi de hayati öneme sahiptir. Ayrıca karşı araç sürücüsünün ehliyet, ruhsat ve sigorta poliçe fotoğraflarının çekilmesi de çok önemlidir. Tüm bu evraklarla beraber aracınızı en yakın yetkili servise bırakmanız gerekmektedir. Aracınızı servise bırakmanızın hemen ardından sigorta alanında uzman bir avukata danışarak tazminat haklarınız hakkında bilgi almayı da unutmamanız gerekir.

Hayır, yalnızca trafik kazasının ardından karşı araç sürücüsü olay yerini terk etmişse yahut tutanak tutmamakta direniyorsa trafik polisi çağırmanız gerekmektedir.

Maddi hasarlı kaza tespit tutanağı tutarken dikkat etmeniz gereken bazı önemli detaylar vardır. Tutmuş olduğunuz tutanakta yer alan bilgilerin hepsinin eksiksiz doldurulması gerekmektedir. Olay yeri krokisinin gerçeği yansıtır bir şekilde çizilmesi gerekmektedir. Sürücü beyanlarının dikkatli ve gerçeği yansıtır bir şekilde yazılması gerekmektedir. Olay yerinde trafik kazasına karışan araçları çekmeden yahut yer değiştirmeden önce olay yeri fotoğraflarının çekilmesi de hayati öneme sahiptir. Ayrıca karşı araç sürücüsünün ehliyet, ruhsat ve sigorta poliçe fotoğraflarının çekilmesi de çok önemlidir. Tüm bu evraklarla beraber aracınızı en yakın yetkili servise bırakmanız gerekmektedir. Ayrıca maddi tazminat, değer kaybı tazminatı, araç mahrumiyet tazminatı ve orijinal parça farkı tazminatları hakkında da Sigorta ve tazminat alanında uzman bir avukattan danışmanlık almak çok önemlidir.

Maddi hasarlı bir trafik kazası geçirmeniz halinde maddi tazminat, değer kaybı tazminatı, araç mahrumiyet tazminatı, pert bakiye bedeli tazminatı ve orijinal parça farkı tazminatlarını almaya hak kazabilirsiniz.

Maddi hasarlı trafik kazası neticesinde hak kazandığınız tazminatların zamanaşımı süresi kaza tarihi itibariyle 2 yıldır.

Maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle almaya hak kazandığınız tazminatlarınızdan; değer kaybı tazminatını 15-20 gün içerisinde alabilirsiniz. Ancak orijinal parça farkı tazminatları, pert bakiye tazminatı ve araç mahrumiyet bedeli gibi tazminatları alma süreniz 4 aydan 6 aya kadar uzayabilmektedir. Önemle belirtmek gerekir ki bahse konu sürelerin uzamaması için sigorta ve tazminat alanında uzman avukatlarla çalışmanız gerekmektedir.

Maddi hasarlı trafik kazası sonucunda SBM (Sigorta Bilgi Merkezi) sisteminde tarafınız kusurlu gösterilmiş ve kusur oranlarının yanlış tayin edildiğini düşünüyorsanız hiç vakit kaybetmeden sigorta ve trafik kazası alanında uzman avukatlara danışmanız gerekmektedir.

Ulusak ve global ekonomik kriz ile yüksek enflasyon sebebiyle sigorta şirketleri bazen sudan sebep ve bahanelerle ödeme yapmaktan yahut araçların tamirini yaptırmaktan çekinebilmektedirler. Bu gibi durumlarla karşılaşmanız halinde hiç vakit kaybetmeden sigorta ve trafik kazası alanında uzman avukatlara danışmanız gerekmektedir.

Yaralanmalı bir trafik kazası geçirdikten sonra ilk yapılması gereken sağlık durumunuzu kontrol ederek olay yerine ambulans ve trafik polisi çağırmanızdır. Olay yerine gelen polis ekipleri tarafından alınan beyan ve tutulan kaza tespit tutanakların gerçeği yansıttığından emin olmadan olay yerinden ayrılmamanız gerekmektedir. Olay yerinden ayrılır ayrılmaz ilk olarak hastaneye giderek acil girişinden giriş yapmanız ve tüm vücut muayenenizi yaptırmanız gerekmektedir. Yapılacak olan bu acil muayenesi tazminat davalarını ve alacak olduğunuz tazminat miktarını doğrudan etkilemektedir. Trafik kazasından sonra ilk giriş yaptığınız hastanede hastaneye geliş sebebinizin trafik kazası olduğunu görevli sağlık personeline bildirmeniz de çok önemlidir. Trafik kazası sebebiyle giriş yaptığınızı bildirmeniz ardından hastane görevlileri tarafından genel adli muayene raporu düzenlenecektir. Düzenlenecek olan bu genel adli muayene raporunda tarafınızda meydana gelen bütün yaralanmaların, arazların, kemik kırıklarının, ekimozların, kızarıklık ve morlukların, çizik ve kesiklerin kısacası başınıza gelen her şeyin eksiksiz yazdığından emin olmanız gerekmektedir. Aksi takdirde trafik kazası sebebiyle sigorta şirketlerinden alacak olduğunuz tazminat miktarlarında çok ciddi düşüş meydana geleceği gibi kesilecek olan illiyet bağı sebebiyle çok ciddi ve ağır sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Bu tarz sorunlarla karşılaşmamak adına trafik kazası ve sigorta alanında uzman avukatlarla çalışmak ve süreçlerle yürütmek hayati öneme sahiptir.

Öncelikli olarak sigorta ve tazminat alanında uzman bir avukat araştırması yapmanız gerekir. Bu araştırmayı yaparken avukatınızın bedeni hasarlar alanında ayrıca uzmanlaşmasına ve saha organizasyonlarındaki başarısına da bakmanız gerekir. Yaralanma sebebiyle sigorta şirketlerinden tazminat almak basit gibi görünse de çok karmaşık ve teferruatlı işlemlerdir. Alanında uzman olmayan avukatlarla yahut vasıfsız aracılarla çalışmanız halinde kendinizi sigorta şirketlerinin ellerine bırakmış olursunuz. Alanında uzman nitelikli avukatlarla çalışmanız halinde alacak olduğunuz tazminat miktarı ciddi anlamda artacaktır. Trafik kazasından dolayı yaralanmanız halinde sigorta şirketinden tazminat almak için adli tıp raporu alarak maluliyet oranınızın tespiti gerekmektedir. Adli tıp raporunda maluliyet oranınızın ve yaralanmanızın tespiti alacak olduğunuz tazminat miktarını doğru orantılı olarak etkileyecektir. Bu sebeple sürekli bu alanda çalışan avukatlar tüm adli tıp rapor süreçlerinin doğru ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Özetle yüksek miktarda tazminat almak istiyorsanız sigorta ve tazminat özellikle de bedeni hasarlar konusunda uzman ve saha organizasyonlarına hakim olan dinamik avukatlarla çalışmanız çok önemlidir.

Bir trafik kazası sonucunda yaralandıysanız sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri tazminatı, manevi tazminat, hastane ve tedavi giderleri tazminatı gibi tazminat kalemlerini almaya hak kazanırsınız.

Yaralanmalı trafik kazası neticesinde hak kazandığınız tazminatların zamanaşımı süresi kaza tarihi itibariyle 8 yıldır. Ancak yaralanmış olduğunuz trafik kazasında vefat eden başkaca bir kişinin olması halinde sizin için de zamanaşımı süresi 15 yıl olacaktır.

Yaralanmalı trafik kazası neticesinde hak kazandığınız tazminatlarınızı alabilmek öncelikle kanunen öngörülen iyileşme (stabilizasyon) süresinin tamamlanması gerekmektedir. Kanunen öngörülen iyileşme (stabilizasyon) süresi her somut olaya göre değişebileceği gibi genellikle 6 aydır. 6 aylık iyileşme (stabilizasyon) sürenizin dolmasının ardından en geç 1 aylık süre içerisinde tazminatınızı alabilirsiniz. Önemle belirtmek gerekir ki bahse konu sürelerin uzamaması için sigorta ve tazminat alanında uzman avukatlarla çalışmanız gerekmektedir.

Alacak olduğunuz tazminat miktarı; yaralanma şekliniz, yaşınız, kusur oranları, kaza tarihi ve daha birçok parametreye göre değişkenlik göstermektedir. Tam tazminat hesabını yapmak için uzman aktüer uzmanları tarafından rapor tanzim edilmesi gerekir. Alanında uzman ekiplerimiz tarafından tazminatınızın hesaplaması için tıklamanız yeterli.

Öncelikli olarak sigorta ve tazminat alanında uzman bir avukat araştırması yapmanız gerekir. Bu araştırmayı yaparken avukatınızın bedeni hasarlar alanında ayrıca uzmanlaşmasına ve saha organizasyonlarındaki başarısına da bakmanız gerekir. Yaralanma sebebiyle sigorta şirketlerinden tazminat almak basit gibi görünse de çok karmaşık ve teferruatlı işlemlerdir. Alanında uzman olmayan avukatlarla yahut vasıfsız aracılarla çalışmanız halinde kendinizi sigorta şirketlerinin ellerine bırakmış olursunuz. Alanında uzman nitelikli avukatlarla çalışmanız halinde alacak olduğunuz tazminat miktarı ciddi anlamda artacaktır. Trafik kazasından dolayı yaralanmanız halinde sigorta şirketinden tazminat almak için adli tıp raporu alarak maluliyet oranınızın tespiti gerekmektedir. Adli tıp raporunda maluliyet oranınızın ve yaralanmanızın tespiti alacak olduğunuz tazminat miktarını doğru orantılı olarak etkileyecektir. Bu sebeple sürekli bu alanda çalışan avukatlar tüm adli tıp rapor süreçlerinin doğru ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Özetle yüksek miktarda tazminat almak istiyorsanız sigorta ve tazminat özellikle de bedeni hasarlar konusunda uzman ve saha organizasyonlarına hakim olan dinamik avukatlarla çalışmanız çok önemlidir.

Geçirmiş olduğunuz yaralanmalı trafik kazası sonucunda olay yerine intikal eden trafik polisleri gerek iş yoğunluğu gerek yanlış beyan veren kişiler sebebiyle hatalı kusur tespiti yapabilmektedir. Bu gibi durumlarda hiç vakit kaybetmeden sigorta ve trafik kazası alanında uzman avukatlardan yardım almanız gerekmektedir. Aksi takdirde tazminat alamayacağınız gibi tarafınıza bir çok tazminat davası açılabilir. Bir bilene danışmaktan korkmayın.

Trafik kazalarında kusurlu bulunan araçların sigortası bulunmasa bile tazminat alabilirsiniz. Bu gibi durumlar tarafından kazazedelerin mağdur olmaması için Güvence Hesabı bulunmaktadır. Tüm tazminatlarınız Güvence Hesabı tarafından karşılanacaktır. Güvence hesabı tazminat süreçlerinin de sigorta ve tazminat alanında uzman avukatlar tarafından takip edilmesi gerekmektedir.

Yolcu olarak bulunduğunuz araç tek taraflı bir trafik kazası yapmışsa dahi tazminat alabilirsiniz. Almış olduğunuz tazminat sebebiyle sürücüye hiçbir zarar gelmez. Sürücüye zarar gelmesi için kanunda sayılı olan alkol, ışık ihlali ve kast gibi rücu sebeplerinin varlığı gerekmektedir. Geçirmiş olduğunuz trafik kazasında rücu sebeplerinin varlığı yahut sürücüye zarar gelip gelmeyeceği hususunda sigorta ve tazminat alanında uzman avukatlara danışmanızı tavsiye ederiz.

Yaralanmalı trafik kazası sonrasında kaza yeri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma dosyası açılır ve karşı taraftan şikayetçi olup olmadığınız sorulur. Şikayetçi olmamanız halinde soruşturma dosyası şikayet yokluğu sebebiyle takipsizlikle kapatılır. Soruşturma dosyasında şikayetçi olmamanız tazminat almanızı etkileyen bir husus değildir. Ceza dosyası kapsamında şikayetçi olmasanız bile tazminat alma hakkınız bulunmaktadır.

Trafik kazası sebebi ile vefat durumlarında bir çok karışık ve zorlu süreç bulunmaktadır. Bu süreçleri ceza yargılaması ve tazminat süreci olarak ikiye ayırmak gerekir. Ceza yargılaması süreçlerinde soruşturma kovuşturma dosyaları ile duruşmaların trafik kazası alanında uzman bir avukat tarafından takip edilmesi önem arz etmektedir.

Tazminat süreçlerinde ise vefata sebep olan trafik kazasının oluşumundan itibaren bir çok hususa dikkat etmek gerekir. Olay yerine gelen trafik polisleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ve tanık beyanlarının gerçeği yansıtması kusur durumunun tespiti için önemlidir. Müteveffanınilk kaldırıldığı hastanede tutulan genel adli muayene raporu ve ölü muayene raporu trafik kazası ile vefat durumu arasında illiyet bağının kurulması için hayati öneme sahiptir. Bahse konu raporlar ile ölümün trafik kazası ile meydana geldiğinin tespiti gerekir. İlerleyen süreçte hak sahiplerinin tazminat alacakları bu konular ile derinden ilgilidir.Tüm bu süreçlerin en başından itibaren sigorta ve tazminat alanında uzman avukatlar tarafından yürütülmesi yüksek miktarda tazminat alınması için çok önemlidir.

Trafik kazasında hayatını kaybeden müteveffanın annesi, babası, eşi ve bazı şartları sağlaması halinde çocukları maddi ve manevi tazminat almaya hak kazanırlar. Bunun yanında vefat eden kişinin kardeşleri de manevi tazminat alabilirler.

Evet, ölen kişinin çocukları tazminat talep etme hakkına sahiptir.

Kız çocukları 22 erkek çocukları 18 yaşına kadar maddi tazminat talep edebilirler. Ancak erkek çocuğunda öğrenci olması halinde tazminat alma yaşı 22 yaşa kadar çıkabilmektedir. Tüm bunların yanında çocuğun engelli olması gibi bazı özel durumlarda vefat eden kişiden desteğinin devam ettiğinin ispatı halinde yaş sınırı olmaksızın çocukların tazminat alma hakkı vardır. Ayrıca yine yaş sınırı olmaksızın çocukların manevi tazminat alma hakları vardır.

Evet, manevi tazminat alabilirler fakat maddi tazminat alamazlar.

Bir trafik kazası sonucunda yakınınız vefat ettiyse bazı şartları sağlamanız halinde destekten yoksun kalma tazminatı, manevi tazminat, cenaze ve defin giderleri tazminatı gibi tazminat kalemlerini almaya hak kazanırsınız.

Ölümlü bir trafik kazası sebebiyle yakınızın vefatı sebebiyle hak kazandığınız tazminatların zamanaşımı süresi kaza tarihi itibariyle 15 yıldır.

Ölümlü bir trafik kazası sebebiyle yakınızın vefatı sebebiyle hak kazandığınız tazminatlarınızı vefat tarihi itibariyle en geç 1 aylık süre içerisinde alabilirsiniz. Önemle belirtmek gerekir ki bahse konu sürelerin uzamaması için sigorta ve tazminat alanında uzman avukatlarla çalışmanız gerekmektedir.

Alacak olduğunuz tazminat miktarı; vefat eden yakınızın yaşı, sizin yaşınız, kusur oranları, kaza tarihi ve daha birçok parametreye göre değişkenlik göstermektedir. Tam tazminat hesabını yapmak için uzman aktüer uzmanları tarafından rapor tanzim edilmesi gerekir. Alanında uzman ekiplerimiz tarafından tazminatınızın hesaplaması için tıklamanız yeterli.

Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde (Güvence Hesabı kapsamında kalan Zorunlu Sigortalar ile sınırlı olarak) ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar alınabilir.

Sigorta şirketleri, kanunda yazılı bulunan bazı sebeplerin varlığı halinde ödedikleri tazminat miktarı oranında sigortalının yerine geçerek kusurlu üçüncü şahıslara rücu etme hakkı kazanırlar.Rücu eden sigortacının, sigortalıya tazminatı ödedikten sonra dönerek kusurlu kişiden bu tutarı talep etmesi söz konusudur.

Rücu sebepleri sigorta genel şartlarında yazılı bulunmaktadır. En çok karşılaşılan rücu sebepleri alkollü araç kullanmak, ehliyetsiz veya yetersiz ehliyet ile araç kullanmak ve kırmızı ışık ihlali şeklindedir. Bütün rücu sebepleri ve süreçleri hakkında detaylı bilgi almak için sigorta ve tazminat alanında uzman avukatlara danışmanız önerilir.

Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacı ile kurulmuş olan alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur.

Sigorta Tahkim Komisyonu, çalışmalarını, Komisyon üyelerinden oluşan Komisyon Başkanlığı ile Başkanlığa bağlı görev yapan Komisyon müdürü, Komisyon müdür yardımcısı, sigorta raportörleri ve diğer yardımcı personel eliyle yürütür. Komisyona yapılan başvurular öncelikle raportörler tarafından incelenir ve bu aşamada çözümlendirilemeyen başvurular, Komisyon tarafından bağımsız sigorta hakemlerine iletilir.

Komisyona üye bir sigorta kuruluşu ile aranızdaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve Güvence Hesabına karşı ileri sürülen talepler için başvuruda bulunulması mümkündür. Ayrıca üçüncü kişilerin uğradıkları zararların tazmini için zorunlu trafik sigortaları için yapacak oldukları başvurularda sigorta kuruluşunun komisyona üye olma şartı aranmaz. Önemle belirtmek gerekir ki komisyon başvuru süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve kişilerin hak kaybına uğramaması için alanında uzman avukat aracılığı ile başvuru yapılmasını tavsiye ederiz.

Kusur oranının belirlenmesinde, tarafların ifadeleri, polis raporu, çevre ve araçların durumu, kazanın meydana geldiği yerin trafik durumu, tanıkların ifadeleri, kamera kayıtları, araçların ve yaralıların muayene raporları, alkol veya uyuşturucu kullanımına dair test sonuçları, ehliyet durumları, hız limitleri gibi birçok faktör dikkate alınır. Öncelikle kusur durumunun belirlenmesinde, kazaya sebep olan eylemler belirlenir. Örneğin, bir araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçmesi, hatalı sollama yapması, dikkatsizlik veya aşırı hız, kazaya sebep olabilecek eylemlerdir. Bu eylemler, polis raporu, tanık ifadeleri, görgü tanıklarının ifadeleri, kamera kayıtları, çevre koşulları ve araçların durumu gibi birçok faktör dikkate alınarak belirlenir. Ardından, belirlenen eylemlerin hangi tarafın kusuruna yol açtığı belirlenir. Örneğin, kırmızı ışıkta geçen sürücü, kazanın meydana gelmesine neden olmuş olabilir veya diğer sürücünün hatalı sollama yapması kazanın oluşmasına sebep olmuş olabilir. Bu belirleme yapılırken, tarafların ifadeleri, tanık ifadeleri, polis raporu, araçların durumu, kamera kayıtları gibi birçok faktör dikkate alınır. Belirlenen kusur oranlarına göre taraflara sorumluluk yüklenir. Örneğin, bir sürücü kırmızı ışıkta geçerek kazaya sebep olmuşsa, bu sürücü tam kusurlu olabilir ve tüm tazminat yükümlülüğü ona yüklenir. Ancak diğer sürücünün hatalı sollama yapması da kazanın meydana gelmesine neden olmuşsa, bu durumda her iki sürücünün de kusuru olabilir ve tazminat yükümlülüğü bu oranlara göre paylaştırılabilir. Kusur durumunun belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, kusur oranının belirlenmesi için gerekli olan kanıtların toplanmasıdır. Bu kanıtların taraflar tarafından mümkün olan en kısa sürede toplanması ve saklanması önemlidir.

Trafik kazalarında kusur, genellikle trafik polisi veya kaza tespit tutanağı düzenleyen diğer yetkililer tarafından belirlenir. Trafik polisi, kazanın gerçekleştiği yerdeki durumu ve etkenleri inceleyerek bir rapor hazırlar. Bu rapor, kusur oranlarının belirlenmesine yardımcı olur. Kaza tespit tutanağı da kusurun belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Kazada yer alan taraflar, kaza tespit tutanağına kendi ifadelerini ve kazanın nasıl gerçekleştiğine dair detayları yazdırabilirler. Bu tutanak, kusur oranlarının belirlenmesine yardımcı olabilir.Kusur oranının belirlenmesinde, kazanın tarafları ve şahitlerin ifadeleri de önemlidir. Sigorta şirketleri, tarafların ifadelerini ve kaza tespit tutanağını inceleyerek kusur oranlarını belirleyebilirler. Hatta bazen sigorta şirketleri, kusur oranlarının belirlenmesinde uzman bir danışmanın görüşünü de alabilirler.

Bir kişinin trafik kazasında %100 kusurlu olması durumunda, mağdurun tazminat hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda, kusurlu olan kişinin sigortası devreye girerek, diğer kişilerin zararlarını tazmin eder. Ancak, herhangi bir kazada tam kusur oranı belirlemek oldukça zordur ve genellikle kazanın detaylarına, delillere ve tanıklara göre değerlendirilir. Bu nedenle, bir kişinin %100 kusurlu olduğuna kesin olarak karar vermek çok nadir görülen bir durumdur. Bazı durumlarda, kusur oranları paylaşılarak tazminat miktarı belirlenir. Örneğin, iki aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, her iki sürücünün de kusuru bulunabilir. Bu durumda, tazminat miktarı, her sürücünün kusur oranına göre belirlenir. Trafik kazalarında kusur oranları, sürücülerin ihlallerine, dikkatsizliklerine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Örneğin, bir sürücü kırmızı ışıkta geçtiğinde, kusur oranı yüksek olabilir. Ancak, diğer araç sürücüsü de hız sınırını aşmışsa, o da kusurlu kabul edilebilir. Kusur oranları belirlenirken, her iki tarafın da kendi sigorta alanında uzman avukatlardan destek alınması önemlidir. Sigorta alanında uzman avukatlar, kazanın ayrıntılarını, polis raporunu ve diğer belgeleri değerlendirerek kusur oranlarını belirleyebilirler.

Yaralanmalı kaza tespit tutanağı ve maddi hasarlı kaza tespit tutanağı bir trafik kazasının tarafları arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için düzenlenen belgelerdir. Ancak aralarında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Yaralanmalı kaza tespit tutanağı, bir trafik kazasında yaralanma meydana geldiği durumlarda düzenlenen bir belgedir. Bu belge, kaza yerindeki durumu, kazanın neden olduğu hasarları ve kazaya karışan araçların plakalarını içerir. Bu belge, kaza sonrasında polis veya jandarma tarafından düzenlenir ve kazaya karışan araçların sürücülerine verilir. Taraflar, tutanağı imzalayarak kazanın nedeni ve kusur durumunu kabul etmiş olurlar. Maddi hasarlı kaza tespit tutanağı ise, bir trafik kazasında yalnızca maddi hasar meydana geldiği durumlarda düzenlenen bir belgedir. Bu belge, kaza yerindeki durumu, kazanın neden olduğu hasarları ve kazaya karışan araçların plakalarını içerir. Bu belge, kazaya karışan araçların sürücüleri tarafından doldurulur ve imzalanarak birbirlerine verilir. Taraflar, tutanağı imzalayarak kazanın nedeni ve kusur durumunu kabul etmiş olurlar. Yaralanmalı kaza tespit tutanağı ve maddi hasarlı kaza tespit tutanağı arasındaki en önemli fark, kazada yaralanma olup olmamasıdır. Özetle yaralanmalı kaza tespit tutanağı trafik kazasında yaralanan veya hayatını kaybeden kişilerin tespiti ve haklarının korunması için hazırlanırken, maddi hasarlı kaza tespit tutanağı sadece kazada oluşan maddi zararın tespiti için hazırlanır.